bugün
yenile
    1. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      var olduğuna dair kesin kanıt olmayan osmanlı devleti döneminde konyada olduğu sanılan mizah figürümüz. verdiği hazır cevaplarla nice nesilleri kapak etmiş, fıkralarıyla nice insanları güldürmüştür.
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      niyedir bilmem, bu zatın fıkraları bana komik gelmiyor. ki kendisinin din bilgini olduğu söylenir. adam stand-up'çı değildi yani. kıssadan hissedir kendisiyle ilgili anlatılan şeyler.
    3. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendisi aslında bir bilgindir. "dünyanın merkezi şu an olduğum yerdir" derken acaba dünyanın yuvarlak oluşunu mu kastetti, hep aklıma gelir bu düşünce. böyle aşmış bir zattır benim için.
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bu güzelim adamı mahalle goy goyuna alet etmişlerdir. ama iyidir herhalde.
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
    6. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      adamdır.
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    8. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sırf su testisi kırılmasın diye, haksız yere kızına tokat atan hoca...nasreddin hoca seni de unutmadık!
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      sonra hoca demiş ki ya tutarsa. ardından arka sokaklar senaristi nasreddin hocayı keşfediyor ve..
    10. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      bizlere yüzyıllar ötesinden mütebessim bir çehreyle seslenen nasreddin hoca’yı ve latifelerini bilmeyenimiz yoktur. o, latifeleriyle sadece anadolu’yu değil, neredeyse tüm dünyayı güldürmeyi başarmış bir şahsiyettir. güldürürken alay etmek, küçümsemek yerine ders vermeye, alçakgönüllülüğe, dayanışmaya, dürüstlüğe dayanan bir mizah anlayışının sahibi olmuş, anadolu’nun irfanı onun mizahına kaynaklık etmiştir. o, latifeleriyle “zâhiri, hande-fezâ; bâtını, hikmetnümâ (dışı güldüren, içi düşündüren)” bir karaktere sahiptir. nasreddin hoca’nın hayatı hakkında birbirinden çok farklı görüşler ortaya atılmış olsa da araştırmacıların pek çoğu hoca’mızın 1208’de eskişehir’in sivrihisar ilçesine bağlı hortu köyünde dünyaya geldiğini kabul etmektedir. ilk tahsilini köyün imamı olan babası abdullah efendi’den alan nasreddin hoca, daha sonra sivrihisar ve konya medreselerinde ilim tahsil etmiştir. tahsili sırasında kur’an-ı kerim’i hıfzetmiş, arapça ve farsçayı öğrenmiş, kelam ve fıkıh gibi ilimleri okuduktan sonra tahsilini tamamlamıştır. babası vefat edince onun yerine köyün imamlığını yapmaya başlamış ancak kaynaklara göre hoca’nın mürşidi kabul edilen yesevi dervişlerinden seyyid mahmud hayranî’nin akşehir’e yerleşmesi üzerine akşehir’e taşınmıştır. güldüren evliya nasreddin hoca çeşitli yazılı kaynaklarda veliler arasında gösterilmiş, halk da onun bir allah dostu olduğuna kalpten inanarak onu “güldüren evliya” olarak tavsif etmiştir. mesela; nasreddin hoca’yla ilgili elimizdeki ilk yazılı belge olan saltukname’de (1480) sarı saltuk’un nasreddin hoca için “bu kişi için ermiştir, derler” sözü hoca’mızın veliler arasında değerlendirildiğini göstermektedir. bayburtlu osman isimli bir müellif kaleme aldığı kitâb-ı mir’ât-ı cihân (1581) adlı eserde “… evliyaların esamesi budur ki zikrolundu.” dedikten sonra saydığı 784 velinin arasında nasreddin hoca’nın ismine de yer vermektedir. evliya çelebi de hoca’yı veliler arasında zikredenlerdendir. hoca’mızın her yanı açık, üstü kapalı bir şadırvana benzeyen fakat kapısında koca bir kilit asılı duran türbesine bakıp gülmeyenin başına bir hal geleceğine, dünyada hoca’nın isminin anılmadığı tek bir saniye bile olmadığına da inanılmaktadır. akşehir’de bir düğün yapılacağı zaman, hayırlı olması için, düğün sahibinin mutlaka hoca’nın türbesine gidip hoca’yı, “hocam filân gün düğünümüz var, kepçeni küreğini al da düğüne buyur, mollalarını da al, gel” diye çağırması âdet kabilinden kabul edilirdi. düğün günü ise damadın hoca’nın türbesine giderek fatiha okuduktan sonra “aziz hocam yuva kuruyorum. yuvam daim olsun, hayırlı çocuklar yetiştireyim. allah indinde bana şefaat et. kuvvet ve cesaret ver” diye dua etmesi adettendi. diğer taraftan, çocuğu olan ailelerin çocuklarının göbek bağını hoca’nın türbesine gömerek çocuklarının hoca gibi olmalarını niyaz etmeleri de sık görülen bir davranıştı. yine, bir kişi akşehir’den uzunca bir süre ayrı kalacaksa hoca’nın türbesini mutlaka ziyaret edip, fatiha okuduktan sonra “hocam akşehir’den ayrılıyorum. gideceğim yere sağ salim varıp dönmem için allah indinde benden yardımını esirgeme.” diye dua ederdi. akşehirliler kuraklık yıllarında hoca’nın türbesi önünde yağmur duasına çıkarlar, başı daralanlar onun yüzü suyu hürmetine allah’tan yardım isterlerdi. (alıntı)
    11. 13
      +
      -entiri.verilen_downvote
      evliya çelebi, nasreddin hoca'nın türbesini ziyaretini seyahatnamesinde şöyle anlatır: "nasreddin hoca, akşehir'de dört tarafı parmaklıklı ve üzeri kubbeli türbesinde medfundur. gece yarısı göç boruları çalınıp bütün yükler giderken ben de hizmetçilerimi gönderdim. bir kölemle gece yarısı şehirden dışarı çıktım. “her kim hoca nasreddin'i ziyâret ederse bazı latifelerini hatırlayıp elbette güler.” diye düşündüm. “anayolun sol tarafında mezarlığa doğru mübarek kabrine at ile vardım ve: - esselâmü aleyküm ey kabir ehli! dedim. hemen hoca nasreddin türbesinden: - ve aleykümselam ey himmetli can, diye ses geldi. atım ürktü, iki ayak üzere kalkıp fırlayarak mezarlık içinde şahlandı. bir ayağı bir kabre girdi, güçlükle zaptettim. hemen yine hoca türbesi'nden: - ağa sadakanızı verin de güle güle gidin, diye seslenildi. meğer türbedar imiş. - bire adam, ben kabir ehline selâm verdim. sen dünya ehli iken niçin selâm aldın, dedim. birkaç akçe sadaka verdim. o da: - var yardımcın allah ola! diye duâ etti. bazan bunu hatırlar ve gülerim."
      2nasreddin hocadan inciler. ulan ozamanda bile troll turbedar ya assfagdvsav - senkimsin 30.01.2017 00:12:38 |#2491239
      2olmaz mı ayıpsın ahagahha - billure_td 30.01.2017 00:13:15 |#2471808
    12. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      dedem.
    13. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Türbesi Konya Akşehir'de bulunan tarihi bir kişiliktir. Verdiği Hazır cevaplarla bilinen, eşeğe ters binen, göle maya çalan, bindiği dalı kesen bir kişidir. Kendisi Akşehir'in sembolüdür, özellikle eşeğe ters bindiği resimleri, heykelleri her yerde görmeniz mümkündür. Ayrıca türbesinde metal bir kabartma vardır, üstünde Dünyanın ortası burasıdır yazmaktadır.
      0entiri de harfler büyük görünüyor, neden bilmiyorum ama allah'tan hata yapmadan yazmışım. :d - 3 30.01.2017 01:01:41 |#2649714
    14. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      hoca da durur mu yapıştırmış cevabı ; ölçmedim ki amua goyim
    15. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      --- spoiler --- -cik cik cik cik +nasrettin hoca napıyosun -göle maya çalıyorum +hocam göl maya tutarsa naparız biz --- spoiler ---
    16. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      ünlü bir adam, herkes hoca diyor demek ki var bi hikmeti :))
      0ne gibi hikmet - kellepaca 20.03.2017 03:04:06 |#2750154
    17. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      nasreddin hoca bir gün.
    18. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kadı olduğuna dair rivayetler vardır. eşeğe ters binmesiyle bilinir.
    19. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendisi ahi evran'dır. kendisiyle ilgili şöyle efsane bir flood mevcut. kesinlikle okuyun. ***alıntı*** nasreddin hoca'nın gerçekten yaşayıp yaşamadığı konusu, halkbilimciler tarafından ele alınmakta ve farklı görüşler ortaya konulmaktadır. alman oryantalistler albert wesselski ve martin hartmann gerçekte nasreddin hoca diye birinin yaşamadığını öne sürmüşlerdir. 1) fransız oryantalist rene basset, 10. yüzyılda ünü arap dünyasında yayılmış olan arap güldürü tiplemesi cuha'nın zamanla türkler arasında hoca'ya dönüştüğünü öne sürmüş, yugoslav türkolog fehim bajraktarevic de basset'nin bu fikrini desteklemiştir... 2) azerbaycanlı halkbilimci hanefi zeynallı da nasreddin hoca'nın tarihî bir kişilik olarak ele alınmasına şüpheyle yaklaşırken, tehmasib ferzeliyev; nasreddin hoca'nın gerçek kişiliğinin önemsiz olduğunu, bir tipleme olarak içerisinde bulunduğu her kültürün ortak kahramanı+++ 3) olduğu görüşünü savunmuştur... bazı araştırmacılar nasreddin hoca'yı folklorik bir hayal ürünü olarak ele alıp tarihî kişiliklerle bağdaştırma yoluna başvurmuşlardır... fakat bu görüşlerin tamamı yanlıştır... demekki bilgi sahibi olmadan fikir beyan etmek sadece cahil+++ 4) insanlara mahsus bir davranış değilmiş... insanlarımız kitap okumak yerine, bilgiye sosyal medya yolu ile ulaşma kolaycılığını tercih ettiklerinden, bu yazım ile nasreddin hoca'nın gerçek kimliği hakkında bilgiler vermeye çalışacağım... 5) nasreddin hoca bir masal kahramanı değil, büyük bir alim, selçuklu'da saray mektebi hocası, büyük bir teşkilatçı, önemli bir devlet adamı, vezir, bir halk kahramanı, bağımsızlık savaşçısı, hekim, eczacı, debbağ (derici) ve bana kalırsa korporatizmin de fikir babasıdır... 6) bu yazıda vereceğim bilgilerin önemli bir bölümü, onbinlerce elyazması eseri incelemiş olan orta çağ tarihçimiz prof dr. mikail bayram'ın kitaplarından alınmış olup, begelerini mikail bayram'ın kitaplarında bulabilirsiniz... 7) evet, daha önce bir yazımda da belirttiğim üzere nasreddin hoca, ahi evren'dir... asıl adı, hace nasürü'd-din mahmud'dur... ancak yazımda kısaca ahi evren olarak belirteceğim... 8) ahi evren döneminin ünlü ilim adamlarından dersler almış, ihvan-ı safa olarak bilinen filozoflar grubunun risalelerini okumuş, pozitif ilim alanında kendini yetiştirmiş, akılcı (rasyonalist) bir ilim adamıdır... 9) selçuklu saray mektebinde hocalık yapmıştır... ahilik teşkilatının temellerini, dönemin önemli bir ticaret merkezi olan kayseri'de atmış, bu teşkilat yapısı kısa sürede anadolu'nun tüm şehirlerine, hatta köylerine kadar yayılmıştır... 10) kurmuş olduğu dayanışmacı teşkilat yapısı, ülkemizin kurucu sistemi olan koorporatizmin orta çağ'daki uygulamasıdır... döneminin en başarılı ticari yapılanması olan ahilik teşkilatı, sadece ticari bir yapılanma olmayıp, sosyal hayatı düzenleyen, akılcılığı ve bilimi ön+++ 11) planda tutan bir türk yapılanmasıdır... ahi evren'in karısı olan fatma bacı'da, bacıyan teşkilatını kurarak üreten anadolu kadınını teşkilatlandırmıştır... ahilik ve baciyan teşkilatları, anadolu selçuklu devleti'nin bir ticari merkez haline gelmesini ve toplumsal+++ 12) refahın artmasını sağlamıştır... aslında dikkatle incelendiğinde, dünya ticaret ve ekonomisine hükmeden yahudilerin teşkilatlanma yapısının temelinde de bu dayanışmacı modelin esas alındığı görülür... bu yapı bozulmamış olsaydı, türklerin dünya üzerindeki konumunun çok+++ 13) farklı olacağı açıktır... neyse konumuza dönelim... bir fars sufisi olan sadreddin konevi ile ahi evren arasında mektuplaşma yolu ile tartışmalar olmuş, ahi evren, mektuplarında ibni sina'ya ağır eleştiriler getiren konevi'ye karşı ibni sina'yı savunmuş hatta bu konuda+++ 14) bir eser yazmıştır... mevlana, mesnevi'sinin 12 yerinde ondan söz etmiş, bunların yalnızca birisinde nasürüddin ismini kullanmıştır... konevi ile mektuplaşmaları mevlana ve talebelerinin yazılarına konu olmuştur... 15) alaeddin keykubad tahta çıktığında ahi evren'i de Konya'ya getirmiştir... alâeddin keykubat selçuklu'nun en güçlü sultanlarından biridir ve onun dönemi, anadolu selçuklu devleti en parlak dönemidir... 2. gıyaseddin keyhüsrev iranilerle işbirliği yaparak babası sultan+++ 16) alaeddin keykubat'ı öldürtmüş ve tahta geçmiştir... anadolu selçuklu devleti onun döneminde moğol istilasına uğramıştır... alaeddin keykubad cinayeti anadolu'da önemli bir dönüm noktası olmuş, anadolu türkmenleri bu cinayete çok büyük tepki göstermişlerdir... 17) ahi evren'in siyasi yaşamının bu olayla başladığı söylenir... bu cinayetin ardından babai isyanları çıkmıştır... babai isyanları anadolu selçuklu devleti tarihi boyunca çıkan en büyük isyanlardır ve ahi evren bu isyanlara öncülük etmiştir... 18) isyanlar çok kanlı bir şekilde bastırılmıştır. tarihi kaynaklara göre 6 bin türkmen katledilmiş, çok sayıda türkmen yerinden yurdundan olmuş veya zindanlara atılmıştır... yakalanan ahi evren'de zindana atılmış ve 5 yıl zindanda kalmıştır... 19) babai isyanları daha sonra uzun süre devam edecek olan babailik hareketini doğurmuştur... babasını öldürterek tahta geçen, babai isyanlarını kanlı bir şekilde bastıran 2. gıyaseddin keyhüsrev'in, bir yılan sokması sonucu öldüğü iddia edilse de, alanya'da bir ahi+++ 20) tarafından öldürüldüğüne dair bilgiler bulunmaktadır... 2. gıyaseddin keyhüsrev'in ölümünün ardından bir sekçuklu şehzadesi olan, küçük yaştaki ikinci izzeddin keykavus, türkmenlerin desteğiyle tahta çıkar... 2. izzeddin keykâvus'un tahta çıkması ile genel af ilan edilir+++ 21) ve isyancılar serbest bırakılır... serbest kaldıktan sonra denizli'ye giden ahi evren konya'ya getirilir ve vezir yapılır... o dönemde gücün yani moğollar'ın yanında yer alan mevlana, ahi evren'in vezir olmasından duyduğu rahatsızlığı, sultana hitaben,+++ 22) "cenab-ı allah sana sultanlığı verdi ama sen şeytan'ı takip ediyorsun" diyerek dile getirir... dönemin en önemli gelişimlerinden birisi şems-i tebrizi olayıdır... o dönemde şems'in karısı, 15 yaşında güzel bir hatun olan kimya hatun'dur... 23) kimya hatun mevlâna'nın cariyesi iken, mevlâna şems'i konya'da tutabilmek için onu şems'e nikâhlamıştır... ancak kimya hatun şems'i istemiyor ve sık sık terk ediyormuş... yine bir defasında terk etyiğinde mevlâna karısını ve kızını kimya hatuna gönderir ve geri dönmesini+++ 24) sağlar... şemş geri dönen kimya hatunu döverek öldürür ve bunun üzerine ölüm cezasına çarptırılır ancak kaçar ve yaklaşık bir yıl kaçak olarak yaşar... şems bir gece gizlice mevlâna'nın yanına geldiğinde, mevlâna'nın oğlu alâeddin çelebi tarafından ihbar edilir...+++ 25) iddialara göre alâeddin çelebi, kimya hatun'a aşık olduğu için onu öldüren şems'i ihbar etmiştir... ihbar edilen şems yakalanır ancak yine kaçmak isterken öldürülür ve cesedi ahi bedreddin göhertaş'ın bahçesindeki kuyuya atılır... şems'in kemikleri halâ o kuyuda+++ 26) bulunmaktadır... üzerine bir sanduka konularak türbe haline getirilmiştir... mevlâna'nın oğlu alâeddin çelebi ahilere katılarak ahi evren'in yanında yer alır, ahi evren'in talebesi ve ahi muallimi olur... 27) anadolu'ya mecusiliği yaymak ve moğollara ajanlık yapmak için gelen şems, aslında tebriz'li de değildir... deylem'den tebriz'e gelen bir mecusi ailenin çocuğudur... fakat bizim saf müslümanlar onun için bir türbe ve cami bile yapmışlardır... 28) mevlâna'nın şems hakkındaki, "şems-i tebrîzî mutlak nûrdur, onun nûru allah'ın nûrundan da yüksektir" şeklindeki sözleri, her ikisinin ne denli müslüman olduklarını göstermesi bakımından önemlidir... 29) yine mevlâna'nın mesnevi için, "bu bir rüya hâleti değil, sihir değil, allah da biliyor ki bu mesnevi allah'dan vahiydir" sözleri, nasıl bir müslüman olduğunu da göstermektedir... buradan, müslümanların ne kadar kolay kandırılabildiklerini de anlıyoruz... 30) çünkü bu ifadeler ve yöntem, said nursi'yi ve nur risalesini bilenlerin hiç yabancı olmadıkları ifade ve yöntemdir... herneyse, yine konumuza dönelim... 2. izzeddin keykavus döneminde anadolu'daki moğol istilasının şiddeti artar... şems'in ölümü nedeniyle devlete ve+++ 31) ahilere düşmanlık besleyen mevlâna ve taraftarları moğolların yanında yer alır... bu arada moğollar 2. izzeddin keykâvus'u tahttan indirip, yerine 4. kılıçaslan'ı tahta geçirmek isterler ve bunun için 2. izzeddin keykâvus'a karşı bir suikast ekibi oluştururlar... 32) planı ve ekibin kimlerden oluştuğunu önceden haber alan ahi evren, bu suikast ekibini bir davette toplayıp öldürterek suikaste engel olur... bu olayın ardından ahi, moğol mücadelesi kızışır ve ahi evren moğol baskısı nedeniyle konya'dan kırşehir'e göç etmek zorunda kalır... 33) hülagü'nün komutanı baycu noyan'ın konya'ya gelmesiyle, sultan 2. izzeddin keykâvus da konya'da tutunamaz ve akşehir'e göç ederek burada moğollara karşı bir mücadele başlatır... kırşehir'den akşehir'e gelen ahi evren de bu mücadeleye destek verir... 34) ahi evren "letaif-i hikmet" (hikmetli şakalar) adlı eserini bu mücadele sırasında yazmış ve sultana takdim etmiştir... işte, nasreddin hoca fıkralarının temel kaynağı ve nadreddin hoca'nın bir masal kahramanı olarak anılmasının kaynağı bu kitaptır... 35) ahi evren sultanla birlikte akşehir'de iken hülagü anadolu'ya ikinci bir büyük istila hareketi başlatır... amacı muhalifleri itaat altına almaktır... 2. izzeddin keykâvus bu istila karşısında tutunamaz ve önce denizli'ye, oradan antalya'ya ve oradan da deniz yoluyla+++ 36) istanbul'a giderek bizans'a iltica eder... çünkü bizans imparatoru bacanağıdır... bizans imparatorunun 2. izzeddin keykâvus'un bacanağı olması şaşırtıcı gelebilir... oysa o dönemde türkmenler ile rum'lar, anadolu'da yakın ilişki içerisinde ve kardeşçe yaşamaktadırlar... 37) ikinci izzeddin keykâvus istanbul'a gittikten sonra ahi evren de kırşehir'e döner ve mücadelesine burada devam eder... en büyük isyanı burada başlatır... moğollar kırşehir'de büyük bir katliam yapar ve ahi evren dahil çok sayıda türkmen burada katledilir... 38) katledilenler arasında mevlâna'nın oğlu alâeddin çelebi de vardır... alâeddin çelebi'nin cenazesi konya'ya getirilir ancak babası mevlâna oğlunun cenaze namazını kılmayı reddeder... ahi evren'in nereye defnedildiği ise bilinmiyor, ancak cenaze namazı gizlice kılınmıştır... 39) ahi evren katledildikten sonra karısı fatma bacı, hacı bektaş veli'ye sığınır... hacı bektaş veli onu bacı olarak kabul eder ve koruyup kollar... mevlâna'nın hacı bektaş veli'ye "bacısı kahpe" diye hitap etmesinin nedeni de budur... 40) mevlâna ve ahi evren ile aynı dönemde yaşayan hacı bektaş veli'yi de kısaca anmadan geçmeyelim... hacı bayram veli, türk töresi kaynaklı temel felsefesini şu veciz ifadeyle formüle etmiş; “eline, beline, diline sahip ol." diyerek, moğol işgali sırasında tüm türk+++ 41) dünyasına önemli bir mesaj vermiştir... bu kısacık ifade, müthiş bir dehanın ürünü, türklük şuurunun temel felsefesidir... hacı bektaş veli, 1- "eline sahip ol" ile, yurduna vatanına sahip ol ("bizim eller ne güzel eller" türkümüz ne de güzel ifade ediyor bu kelimeyi), 42) 2- "beline sahip ol" ile, soyuna, gelecek kuşaklarına sahip ol, 3- "diline sahip ol" ile de, diline yani türkçemize sahip ol demiştir... sadece ahi evren'i değil, hacı bektaş veli'yi de doğru bildiğimiz söylenemez... 43) yine dönelim ahi evren'e... kırşehir'deki moğol katliamından kurtulan ahi türkmenler akşehir'e gelir ve burada ahi evren için bir anıt mezar yaparlar... işte, günümüzde nasreddin hoca 'nın mezarı olarak bildiğimiz mezar bu mezardır... 44) bölgenin yönetimi osmanlı'ya geçtikten sonra akşehir yüksek meclisi tarafından hazırlanan bir belgede, "burada meftûn olan zat, ahi evren nasürû'd-dîn mahmud'tur" diye yazılıdır... ahi teşkilatı secerenamelerinde de ahi teşkilatının piri olduğu kayıtlıdır... 45) kırşehir'deki ahi evren türbesi ise, ahi evren'in ölümünden yaklaşık yüz yıl sonra, aşık paşa zamanında yaptırılmıştır... yapılan araştırmalar, afyon, hatta trabzon dahil birçok ilde ahi evren mezarı (makamı) yapılmış olduğunu ortaya çıkarmıştır... 46) yani bu mezarlarda ahi evren'in naaşı bulunmamaktadır... saray mektebi muallimi, lala, ahilik teşkilatının kurucusu ve piri olan ahi evren, alet ilimleri ve mantık dersleri de vermiştir... akılcı bir mantık adamı olan ahi evren'in fıkralarında da bu mantık yanı ağır basar... 47) ahi evren 20 civarında eser yazmıştır. bu eserleri genellikle pozitif ilimlerle ilgilidir... ahi evren'in en önemli hocası olan fahreddin razi, islâm dünyasında en akılcı, rasyonalist fikir adamlarından biri olarak kabul edilir... 48) bu nedenle mevlâna onu iblis'in talebesi olarak tarif eder... çünkü onlara göre akılcılık iblis'in özelliğidir... ahi evren'in eserlerinden birisi de tıp üzerinedir... bu eserinde, yılanlardan nasıl serum (panzehir) elde edileceğini anlatır... 49) hekim olduğu için, kış aylarında yılanlar kış uykusuna yattığında zehirli yılan toplar, bu yılanlardan serum üretirmiş... evren'in kelime anlamı "yılan" veya "ejder"dir ve evren mahlası buradan gelmektedir... ahi evren aynı zamanda debbağ yani dericidir... 50) bu nedenle derilerin nasıl boyanacağını anlatan bir kitap da yazmıştır... eserlerinin yalnız ikisi prof dr. mikail bayram tarafından günümüz türkçesine çevrilmiştir... diğer eserlerinin de türkçeye çevrilmesi, onu biraz daha tanımamızı sağlanacaktır... 51) ahi evren ve diğer birçok türk büyüğü, bizim önemli değerlerimizdir, tanımalı ve tanıtmalıyız... esen kalın... erol koçer/05.07.2020 ***alıntı*** flood linki için; https://twitter.com/…cer/status/1279882645393080322
    20. -1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Seferihisar'da hatip iken Hoca, Bir subaşıyla gelir burun buruna. Gel zaman git zaman derken Subaşı biniverir tahta atına; Üzülen üzülse de elden ne gelir, Bir küçücük yere defnedilir. Sıra gelir telkin işine, Derler ki verelim bunu, işin ehline. Hemen gözler döner Hoca'ya, "Hoca'm lütfen gelin buraya; Sizin dilinizden alsın mevta telkini, Yoktur aramızda daha yetkini!" Hoca bakar, kendine bakan gözlere; "Olmaz," der, "ey ahali; bir kere, Malumunuz kavgalıdır benimle, Ses etmez, etmez ama kulak da asmaz sözüme. Siz bulun, başka adam, başka birini, O versin rahmetliye telkini!"
    21. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
    22. 2
      +
      -entiri.verilen_downvote
      adam oğlu adamdır. (#4422999)
    23. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      cem yılmaz'ın anlatımıyla çok büyük adam.
      1#1509332 zamanında yazdık biz bunları reis .d - yarabandi 06.11.2022 23:05:06 |#4477729